Aydın ve İlçeleri Kültürel Web Tanıtım Sitesi
  Pamukkale
 
Antik Havuz

Ege turunuzda bir de antik sütunlarla birlikte yüzdügünüz bir havuz düsleyinl Harabeler üzerinde kurulu motelin havuzunda bunu yapmaniz, yani tarihle birlikte yüzmeniz mümkün! Kent antik çaglardaki ününü bugün de ayni sekilde korumaktadir.

Tarihi oldugu kadar, siFasina da inanilan termal sular yerlive yabanci turistlerin yillardir ilgi odagi olmustur. Suyun diger özellikleri ise kalp-damar sertligi, tansiyon, romatizma, rasitizm, deri, göz. Felç, sinir ve damar hastaliklari ile ilik içildiginde spazmli midelere iyi gelmesidir, idrar söktürücü etkiye sahip olup, böbrek ve kum taslarinda, idrar yolu iltihaplarinda etkilidir.


Travertenleri meydana getiren kaynak, antik dönemlerden beri kullanilmaktadir. Bölgedeki termal suyun tedavi edici özelligi, çok eski çaglarda anlasilmis, yüzyillar sonra siFa niteligi bilimsel olarak kanitlanmistir.

Büyük devlet adamlari ve zengin kisiler antik dönemde tedavileri için Hierapolis'e gelmislerdir. Tedavilerinde ise bilgin hekimler ve din adamlari hazir bulunmustur.

Travertenler

Günümüzde Pamukkale olarak taninan yöre adini mineralli sularin olusturdugu travertenlerden almistir. Büyüleyici güzellikleri, siFali sulari ve tarihi eserleriyle Türkiye'nin en ilginç yerlerinden biridir.

Pamukkale uzaktan bir pamuk yiginini andirmaktadir. Ziyaretçilerin ise en çok merak ettikleri konu bu travertenlerin olusumudur. Kisaca, çok çesitli ortamlar ve nedenlere bagli kimyasal reaksiyonlar sonucu, çökelme ile olusan kayalardir.

Pamukkale'yi meydana getiren jeolojik olaylar genis bir bölgeyi etkilemistir. Bu bölgede sicakliklari 35-100 C arasinda degisen 17 sicak su alani bulunmaktadir. Su termal kaynaktan çiktiktan sonra bir kanal ile traverten basina gelmekte ve buradan çökelmenin oldugu travertenlere dökülmektedir. Katkat havuzcuklarinda çökelmekte olan kalsiyum karbonat, baslangiçta yumusak bir jeldir; zaman içinde sertlesir ve traverten olusur.

Diger taraftan, ziyaretçilerin bu katlar üzerinde gezip oynamasi sonucunda, henüz yumusacik haldeki kalsiyum karbonatlarin ezilmesine, dagilmasina neden olmaktadir.

Beyazligin olusumunda ise hava sartlari, isi kaybi, akisin yayilimi ve süresi etkilidir. Günümüzde traverten alani 22.000 m2'ye ulasmistir. 15 Mayis 1997 tarihinde ziyaretçilerin bu kitleye ayakkabi ile basmalari yasaklanmis olsa da Ören Yeri Güney Kapisi adindaki bölümde, ziyaretçilerin serbest dolasimi mümkündür.

Hierapolis

Birçok tapinak ve dinsel yapinin varligi sebebiyle arkeoloji dilinde Kutsal Kent olarak adlandirilan Hierapolis Antik Kentinin, Bergama krallarindan II.Eumenes taraFindan M.0.2.Yüzyilda kuruldugu, adini da Bergama'nin eFsanevi kurucusu Telephos'un karisi Amazonlar kraliçesi Heira'dan aldigi bilinmektedir.

Kurulusundan sonra Roma'ya baglanan Hierapolis, imparator Neron döneminde siddetli bir depremle tahrip olduktan sonra MS. 2. Yüzyilda tamamen yenilenmistir. Yasadigi depremlerden sonra kent, tüm Helenistik niteligini kaybetmis, tipik bir Roma kenti görünümünü almistir. Buradaki en büyük yapilardan biri olan Roma Hamami ise günümüzde Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermektedir.

Bizans Döneminde de cok önem verilen ve piskoposluk merkezi olan Hierapolis, MS. 4. Yüzyildan itibaren Hiristiyanlik merkezi olmustur. Hiristiyanlikta Hierapolis'e verilen önem, Hz. isa'nin havarilerinden St.Philip burada öldürülmesinin ardindan daha da artmistir.

Antik Hierapolis Tiyatrosunun insasi üç uygarlik boyunca devam etmis, MS. 20ö yilinda tamamlanmistir. Mermer sütunlarin üzerlerinde istiridye kabugu seklinde motiflerle dekore edilmis, sütunlarin arasi heykellerle süslenmistir. Günümüzde ise Hierapolis, UNESCO'nun Dünya Mirasi Listesinde yer almaktadir.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol